Türkiye Gazetesi Kime Bağlı? Kuruluştan Dijitale Uzanan Bağların Haritası Sevdiğiniz bir gazetenin arkasındaki ismi merak etmek, sevdiğiniz bir şarkının bestecisini öğrenmeye benzer: Tını değişmez ama arka plandaki hikâye, melodiyi daha derinden duyurur. Türkiye Gazetesi’nin hikâyesi, bir markadan çok daha fazlası: bir grup, bir holding, ve yarım asrı aşan bir yayıncılık geleneği. Gelin, “Türkiye Gazetesi kime bağlı?” sorusunu hem kökenlere, hem bugüne, hem de yarına bakan samimi bir sohbet tadında masaya yatıralım. Kökenler: Hakikat’ten “Türkiye”ye Uzanan Bir Yol Türkiye Gazetesi’nin hikâyesi 22 Nisan 1970’te “Hakikat” adıyla başlar; 1972’de “Türkiye” adını alır ve yoluna bu kimlikle devam eder. Bu değişim bir rebrand…
Yorum BırakKategori: Makaleler
“Senede Altın Yazılır mı?”—Yarınların Parası Üzerine Samimi Bir Beyin Fırtınası Bir süredir aklımı kurcalayan bir soru var: “Senede altın yazılır mı?” Yani, bir borç belgesini altına endekslemek, bedeli ons cinsinden belirlemek, hatta gelecekte bunu akıllı sözleşmelerle otomatik tahsil etmek mümkün ve mantıklı mı? Bu yazıyı, konunun gelecekteki etkilerini merak eden ve sizlerle beyin fırtınası yapmak isteyen biri olarak kaleme alıyorum. Gelin, hem teknik hem insani yönleriyle, yarının ödeme dünyasında altının rolünü birlikte düşünelim. Altına Endeksli Senet Fikrinin Kısa Anatomisi Geleneksel dünyada senetler genellikle yerel para birimiyle düzenlenir. Altına endeksleme ise borcun değerini bir emtiaya bağlar: “Ödeme zamanı geldiğinde 2 ons…
Yorum BırakHalk bilimi, insanlık tarihinin en köklü ve derin bilgi alanlarından biri. Ama ne kadar farkındayız, ne kadar üzerinde duruyoruz? Hep birlikte, kültürel mirasımızın derinliklerine bakarak, halk biliminin özelliklerini ve gelecekteki potansiyel etkilerini düşündükçe, belki de alıştığımız bakış açılarını sorgulamaya başlayacağız. Bugün, halk biliminin ne olduğunu, özelliklerini ve toplumsal hayatımıza nasıl şekil verdiğini konuşmak istiyorum. Gelecekte halk bilimi, toplumu nasıl dönüştürebilir? Hep birlikte beyin fırtınası yapalım, yeni fikirler ortaya koyarak, bu alandaki vizyonumuzu genişletelim. Halk Bilimi Nedir? Halk bilimi, halkın yaşadığı dünyayı, değerleri, kültürel mirası ve sosyal yapıyı anlamak için kullanılan bir alan olarak tanımlanabilir. Masallar, efsaneler, şarkılar, danslar, gelenekler ve…
Yorum BırakZona Hastalığı Olan Banyo Yapabilir Mi? Edebiyat Perspektifinden Bir Yorum Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Bir edebiyatçının gözünden bakıldığında, kelimeler yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda duyguların, düşüncelerin ve varlıkların izlerini süren birer harf yığınıdır. Anlatılar, bizi değiştirir; ruhumuzu, düşünce biçimlerimizi ve hatta bedenimizi etkiler. Edebiyat, fiziksel dünyadan soyutlanıp insan ruhunun derinliklerine inmeye cesaret ederken, çoğu zaman bir hastalığı ya da bedensel acıyı, içsel bir dönüşümün sembolü olarak sunar. Bu yazıda, zona hastalığı ve banyo yapma meselesini edebi bir çerçevede inceleyeceğiz. Zona, cildin yüzeyine yansıyan bir acıyı ve rahatsızlığı anlatan bir hastalık olmasının ötesinde, bir anlatıdaki sembolizmiyle de…
Yorum BırakYok Hükmünde Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, kelimelerle dünyayı şekillendirme sanatıdır. Her kelime, bir anlam taşımanın ötesinde, bir ruhu, bir düşünceyi, bir duygu akışını barındırır. Bir kelime, bir cümle, bir paragraf bazen bir hayatı değiştirebilir. Edebiyatçılar için kelimeler, sadece ifade aracından ibaret değildir; her biri bir kapı, bir yol, bir çağrışım dünyasının kapılarını aralar. İşte bu yüzden “yok hükmünde” ifadesi, dilin ve edebiyatın sunduğu en güçlü kavramlardan biri olarak dikkat çeker. Bu basit gibi görünen deyim, bir şeyin veya bir durumun ne kadar değersiz, geçersiz ve silinmiş olduğunu anlatan derin bir anlam…
Yorum BırakGazlı Bez Yıkanır Mı? Toplumsal Düzen ve Güç İlişkileri Perspektifinden Bir İnceleme Sosyal düzenin her katmanında olduğu gibi, sağlık alanında da güç ilişkileri ve toplumsal normlar, bireylerin kararlarını ve uygulamalarını şekillendirir. Basit bir soru olan “Gazlı bez yıkanır mı?” bile, bu bağlamda yalnızca bir sağlık pratiği değil, aynı zamanda bir toplumsal, ideolojik ve ekonomik mesele olarak karşımıza çıkar. Gazlı bezin yıkanıp yıkanamayacağına dair günlük yaşamda karşılaşılan bir sorudan, daha geniş bir siyasal analize geçmek, bu tür basit pratiklerin aslında toplumun işleyişiyle ne kadar ilişkili olduğunu gözler önüne serebilir. Peki, gazlı bezin yıkanması veya bir başka deyişle, sağlık ürünlerinin sürdürülebilir kullanımı,…
Yorum BırakGazaltı Kaynak Makinesi Gazsız Çalışır Mı? Toplumsal Güç İlişkileri ve Demokrasi Üzerine Bir Siyasal Analiz Siyaset bilimcisi, toplumsal düzenin temellerine dair bir soru sordukça, bizleri yalnızca normatif kavramlar ve teorik düzeyde değil, aynı zamanda çok daha derinlemesine bir düşünme sürecine yönlendirir. Toplumun yapısını sorgularken, güç ilişkilerinin ve kurumların işlevlerinin ne derece belirleyici olduğu, ideolojilerin nereye kadar toplumsal yapıyı şekillendirdiği ve vatandaşlık olgusunun bu denkleme nasıl entegre olduğu çok önemli meselelerdir. Şimdi, bir teknoloji aracılığıyla bu soyut soruları somutlaştıracak bir örnek üzerinden tartışalım: Gazaltı kaynak makinesinin gazsız çalışıp çalışmayacağı sorusu. Bu, yalnızca mühendislik değil, güç ilişkileri ve toplumsal etkileşimlerle de bağlantılıdır.…
Yorum BırakHac ve Umre Aynı Mıdır? Geleceğe Dair Derinlemesine Bir Bakış Merhaba sevgili okuyucular, Hac ve Umre… Bu iki kavram, İslam dünyasında birçok kişinin hayatında derin bir anlam taşıyor. Ancak, çoğumuz bu ikisinin birbirine benzer olduğu kadar farklı yönleri olduğunu da pek az biliyoruz. Hac ve Umre, her biri kendi başına bir manevi yolculuk, ama farklı zamanlarda ve farklı şekillerde yapılması gerektiği için çok daha farklı deneyimler sunuyor. Gelecekte bu iki ibadet arasında ne gibi farklar kalacak, acaba zamanla bu ibadetlere bakış açımız değişecek mi? Belki de bu yazıyı okurken, siz de bu soruları kendi zihninizde sorgulamaya başlarsınız. Hac ve Umre’nin…
Yorum BırakHalis Türkçe Bir Kelime Mi? Derinlemesine Bir Keşif Türkçenin zengin dünyasında, bazı kelimeler insanı derinlemesine düşünmeye sevk eder. Mesela “halis” kelimesi… Sadece anlamını merak etmekle kalmıyoruz, bu kelimenin geçmişi, kökeni ve bugün ne kadar içselleştirildiği üzerine kafa yoruyoruz. Halis kelimesinin, Türkçede tam anlamıyla “yerleşmiş” bir kelime olup olmadığına dair sorular gündemimize geliyor. Peki, bu kelime gerçekten Türkçe mi? Yoksa başka bir kültürden mi köken alıyor? Gelin, bu soruyu birlikte derinlemesine inceleyelim. Halis: Saf, Katıksız, İçten Halis, çoğunlukla “katıksız”, “saf” veya “içten” anlamlarında kullanılır. Bu kelime, genellikle bir şeyin tam anlamıyla doğal ve bozulmamış halini ifade etmek için tercih edilir. Örneğin,…
Yorum BırakEn Yararlı Gübre Hangisi? Tarihsel Arka Plan ve Günümüzdeki Tartışmalar Gübrelerin Tarihsel Evrimi ve Tarıma Olan Katkısı Gübreleme, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren tarımsal üretimin temel unsurlarından biri olmuştur. İlk çağlarda, insanlar hayvan gübresi, bitki artıkları ve diğer organik materyalleri kullanarak topraklarını beslemeye çalışmışlardır. Ancak, organik gübrelerin verimliliği sınırlı olduğundan, bu süreç zamanla evrim geçirmiş ve gübrelerin bileşenleri daha bilimsel bir bakış açısıyla analiz edilmiştir. Tarım devriminden sonra, tarımsal üretim artışı için daha etkili yöntemler arayışına girildi. Bu arayış, sanayi devrimiyle birlikte kimyasal gübrelerin yaygınlaşmasına ve modern tarımın temellerinin atılmasına yol açtı. Azot, fosfor ve potasyum gibi temel besin maddelerinin topraklara…
Yorum Bırak