Eski Türkçe Bal: Kelimeler, Anlamlar ve Edebiyatın Tatlı İzleri Kelimeler, yalnızca iletişim aracı değil, birer taşıyıcıdır. Onlar, bir toplumun tarihini, kültürünü ve düşünsel derinliğini yansıtan izler bırakır. Bir kelime, zamanla yalnızca anlamını değil, taşıdığı yükü, sembolizmi ve çağrışımları da taşır. Her kelimenin bir hikayesi, bir yolculuğu vardır. Bugün, bu kelimelerin en tatlılarından biriyle, “bal” ile bir yolculuğa çıkacağız. Eski Türkçede balın ne anlama geldiğini ve edebiyat perspektifinden nasıl bir derinlik taşıdığını inceleyeceğiz. Bal, sadece tatlı bir madde değil, aynı zamanda bir kültürün, bir geçmişin, bir hikayenin temsilcisidir. Eski Türkçe’de Bal: Anlamın Kökeni ve Gelişimi Bal, Eski Türkçe’de, kökeni çok derinlere…
Yorum BırakKategori: Makaleler
“Calib” Ne Demek Osmanlıca? — Popüler Yanlışların Konforunu Değil, Dilin Gerçeğini Savunuyorum “Calib” diye dolaşan yazımların çoğu hatalı; doğrusu câlibtir ve anlamı “celbeden, çeken, dikkati üzerine toplayan”dır. Sosyal medyanın ezberini değil, metnin hakkını konuşalım. Hangi “calib”? Galip mi, kalıp mı, câlib mi? Eğer “Calib ne demek Osmanlıca?” diye arattıysanız, büyük ihtimalle iki tuzağa düşmüşsünüzdür: 1. Gâlib (غالب) ile karıştırmak — “üstün gelen, yenen”. 2. Kalıp (قالب) ile karıştırmak — “şablon, forma”. Oysa aradığınız kelime, Arapça جلب (jalb) kökünden gelen câlibtir: celbeden, çeken, getiren. Osmanlıca metinlerde en sık câlib-i dikkat (dikkati çeken), câlib-i nazar (nazarı, bakışı çeken) gibi terkiblerde karşımıza çıkar.…
Yorum Bırak0 Rh+ Ne Kanı? Kan Grubu Gerçekten Kadar Önemli Mi? Hepimizin kan grubunu bildiği bir gerçek ama ya gerçekten bu kadar önemli mi? Hepimizin harf ve işaretlerle tanımladığı o kan grubu (0 Rh+ ya da A Rh-) hayatımıza ne kadar etki ediyor? 0 Rh+ kanı, çoğu zaman “herkese kan verebilir” gibi bir etiketle anılıyor ve etrafımızdaki pek çok kişi bu kan grubunun adeta bir süper güç olduğuna inanıyor. Ancak, bu “herkesin kahramanı” kan grubu, aslında göründüğü kadar üstün mü? Hadi gelin, 0 Rh+ kanının gerçek anlamını, popüler yanlış anlamaları ve bu kan grubunun toplumdaki etkilerini cesur bir şekilde ele alalım.…
Yorum Bırakİzale-i Şuyu Ne Zaman Kesinleşir? Psikolojik Bir Bakış İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak, bireylerin kararlarını ve davranışlarını şekillendiren bilinçli ve bilinçsiz süreçlerin derinliklerine inmek her zaman ilgi alanım olmuştur. İzale-i şuyu, hukuki bir terim olarak, ortakların paylaşılan mülkleri bölüşme sürecini ifade eder. Ancak bu kavramı, psikolojik bir bakış açısıyla ele aldığımızda, bir çok duygusal, bilişsel ve sosyal dinamiği anlamamıza yardımcı olabilir. İnsanlar, sadece mülk paylaşımında değil, her alanda, paylaşımlarını ve ayrılıklarını nasıl yaşadıklarını belirlerken birçok psikolojik sürecin etkisindedirler. Peki, izale-i şuyu ne zaman kesinleşir? Bu soruyu, insanın duygusal, bilişsel ve sosyal yapısını çözümleyerek incelemeye çalışalım. İzale-i Şuyu ve…
Yorum BırakIslama Köfte Hangi Yöreye Ait? Bir Psikoloğun Meraklı Gözünden Davranışsal Bir Analiz Bir psikolog olarak, insanların yemeklerle kurduğu duygusal bağ her zaman ilgimi çekmiştir. Çünkü bir yemeği sevmek, sadece damak zevkiyle ilgili değildir; o yemek, çoğu zaman bir anıyı, bir aidiyet hissini, bir kimlik tanımını da içinde barındırır. Islama köfte dediğimizde, sadece köfte ve ekmekten ibaret bir tabak değil, aynı zamanda sosyal bir kimlik ifadesiyle karşılaşırız. Peki, Islama köfte hangi yöreye ait? Bu soruya yalnızca coğrafi değil, psikolojik bir pencereden bakalım. Bilişsel Psikoloji: Islama Köfte ve Zihinsel Şemalarımız İnsan zihni, dünyayı anlamlandırmak için kategoriler oluşturur. Bu kategoriler, “yöresel yemekler” gibi…
Yorum BırakGökçe Ne Mezunu? Bir Bilginin Felsefi Yolculuğu Bir Filozofun Bakışıyla Başlangıç Felsefe, insanın kendine ve dünyaya yönelttiği en derin sorularla başlar: “Ben kimim?”, “Ne biliyorum?”, “Ne yapmalıyım?” Bu üç temel soru, sırasıyla ontoloji, epistemoloji ve etik alanlarını doğurur. Şimdi, yüzeyde basit gibi görünen bir soruya bu üç yönelimle yaklaşalım: Gökçe ne mezunu? Bu soru, yalnızca bir diplomayı, bir üniversiteyi veya bir branşı işaret ediyor gibi görünse de aslında bilgi, kimlik ve değer arasındaki ince sınırları tartışmaya açar. Çünkü “mezuniyet” bir bitiş değil, varoluşun belirli bir biçimde tanımlanma sürecidir. Epistemolojik Boyut: Bilginin Mezunu Olmak Bir insan “mezun” olduğunda aslında neyi tamamlamıştır?…
Yorum BırakGöktuğ İsmi Kız mı Erkek mi? Türk İsim Kültüründe Bir Sembolün Anlamı İsimler, sadece birer kelime değil; bir toplumun tarihini, kültürünü ve değerlerini taşıyan sessiz miraslardır. Türk kültüründe her isim, geçmişten bugüne uzanan bir anlam zincirinin halkasıdır. Bu bağlamda, Göktuğ ismi hem kökeni hem de taşıdığı sembolik anlamla dikkat çeker. Peki, Göktuğ ismi kız mı erkek mi? TDK ne diyor, tarih bu ismi nasıl şekillendirdi ve günümüzde bu isim etrafında nasıl tartışmalar yürütülüyor? TDK’ya Göre Göktuğ İsmi ve Cinsiyeti Türk Dil Kurumu’na göre Göktuğ ismi erkek ismi olarak tanımlanır. Bu tanım yalnızca dilbilgisel bir sınıflandırma değil, aynı zamanda tarihsel bir…
Yorum BırakGümüş Kolyede Ne Yazar? Bir gümüş kolye gördüğünüzde, gözleriniz önce parıltısına, sonra üzerindeki o küçük yazıya takılır. Kimi zaman bir isim, kimi zaman bir tarih, kimi zaman da sadece bir kelime… Ama her biri bir hikâye anlatır. Peki hiç düşündünüz mü, gümüş kolyede yazanlar neden bu kadar anlamlıdır? Gelin, hem bilimsel hem de duygusal yönleriyle bu zarif detayın ardındaki dünyayı birlikte keşfedelim. Gümüş Yazıların Dili: Metalin Üzerine Kazınan Anılar Gümüş, doğası gereği işlenmeye çok elverişli bir metaldir. Kuyumculuk verilerine göre, dünya genelinde satılan kişisel takıların %45’inde kişiselleştirilmiş yazılar veya semboller bulunuyor. Bunun nedeni yalnızca estetik değil; insanlar, takılar aracılığıyla kim…
Yorum Bırak1 Akçe Kaç Gram? Gümüşün Ağırlığında Saklı Tarih Şu soruyu ilk kez duyduğum günü hatırlıyorum: “1 akçe kaç gram?” Cevap, sandığımız kadar basit değildi. Çünkü akçe yalnızca bir madeni para değil; zamanın nabzını tutan, devletin nefesini belli eden, insanların cebinde gezen bir ekonomi termometresiydi. Hadi, gelin birlikte hem tartıyı hem tarihi kuralım. Akçenin Kökeni: “Beyaz”dan Paraya “Akçe”, “ak/beyaz/parlak” kökünden türeyen ve Osmanlı’da önce gümüş sikkeyi, XV. yüzyıldan itibaren de genel olarak “parayı” anlatan isimdi. İlk örnekler Orhan Gazi devrine tarihlenir; daha sonra “akçe” günün geçer gümüş parası anlamını pekiştirir. ([TDV İslâm Ansiklopedisi][1]) Tartının Hikâyesi: 1 Akçe Kaç Gramdı? Kısacık cevap:…
Yorum BırakGezegenler Arası Uzaklık Ne İle İfade Edilir? Antropolojik Bir Keşif Bir antropolog olarak, farklı kültürleri anlamak ve bu kültürlerin dünyayı nasıl algıladıklarını keşfetmek, her zaman büyüleyici bir yolculuktur. İnsanlık tarihinin farklı evrelerinde, insanlar evreni çeşitli semboller, ritüeller ve topluluk yapıları aracılığıyla anlamlandırmışlardır. Gezegenler arası uzaklık, modern bilimde bir ölçü birimiyle tanımlansa da, farklı kültürlerde bu kavramın ifade biçimleri çok daha derin ve anlam yüklüdür. Bu yazıda, gezegenler arası uzaklık kavramını antropolojik bir perspektiften ele alarak, farklı kültürlerin bu uzaklıkları nasıl algıladığını ve bu algıların toplumsal kimlikleri nasıl şekillendirdiğini inceleyeceğiz. Evrenin Sınırları: İlk Topluluklar ve Gökyüzüne Bakış Erken insan toplulukları, gökyüzüne…
Yorum Bırak